1. sanıldığı gibi islam toplumlarının ortaya çıkardığı bir fikir değildir. batı'nın yarattığı, geliştirdiği ve öylece dünyaya yayılan bir fikir, muhafazakarlık. ve yine kendini muhafazakar addeden insanların zannettiği gibi kapalılık ve salt gelenekselcilik de değildir. islamcılık ile muhafazarlık arasında bariz ve keskin çizgiler vardır.

    eski ile yeninin harmanlanabileceği, doğrusu farklı olanın ölçülüp, tartılıp ait olunan kültüre uygunluğunun araştırılıp şayet uygunsa benimsenebilineceği bir fikir akımıdır.

    fransız devrimini takriben bu devrimin yanlısı olmayan öncelikle edmund burke olmak üzere ve ileri gelenlerin, bu tepeden inmeci devrimin yapmış olduğu eskiyi kökünden yok edici ve toplumun sinir uçlarına dokunan yeniliklere karşın ortaya çıkmıştır.

    fransız devriminin gerçekten de ortaya çıkarken eskiye ait hiçbir köprü bırakmayarak ve doğrudan bir anda gerçekleştirilmiş bir devrim olduğu aşikârdır. bu yönden türkiye'deki atatürk devrimleri de bunun gibidir. yalnız düşünülmelidir ki osmanlı daha öncesinde tasarlamış olduğu yenilik hareketlerini zamana yayarak ve eskiyi de bir arada tutmaya çalışarak gerçekleştirmeye çalışmış fakat bunda pek de bir neticeye ulaşamamıştır. hatta bu açıdan osmanlı'nın yenilik politikalarını ingiliz devrimine benzetmek hiç de yanlış olmaz.